30 Kasım 2009 Pazartesi

Her Yerde Kazanan FENERBAHCE!


Sanırım hiç bir güç burda kendi mekanımda karşı yakanın takımının ismini büyük harfle yazdıramaz.Ama adamlar resmen her istediklerini yapıyorlar.Bunlar ne kadar yanlış olaylar olsa bile Galatasaray yönetiminin yapamadıkları olayları gerçekleştirmeleri takdirimi kazanıyor.

Bugün Ahmet Cömertte oynanan maçta ilk önce pota arkası ve karşıdaki en güçlü trübünü emniyet ve fedarasyona iptal ettirdiler.Buna Galatasaray yönetim kurulu hiç bir müdahelede bulunamadı.Elleri kolları bağlı şekilde oturdular.Buda yetmez gibi sanırım ilk kez Aziz Yıldırım ve yönetimi salona maçı izlemek için tam kadro geldiler.Geldikleri yerde Galatasaray deplasmanı.Tribün konusundaki yaptırımları ile Galatasaray sahaya taraftar desteğinden yoksun çıkmak zorunda kaldı.Adnan Polat ve yönetiminin sessiz kalması onlar için çok büyük bir eksi puan olarak dönecek onları.Çünkü hiç bir taraftar mutlu değil bu karardan.

Maça geliyorum.10 Numara bi mücadele iki takımdan süper oyun izlerken.Takımım 8 sayı öne fırlıyor.Adam adama savunmada rakibi tamamen kitlerken bu averaj ile beraber Zafer Kalaycıoğlu alan savunmasına geçiyor ve yıkıyor bizi.Taylor ve Powell'dan kaç tane şut yedik ben sayamadım.Umarım Koç saymıştır.Benim mantığımda alan savunmasında şut yersen bir tane vazgeçersin.Ya da yediğin bölgeyi düzeltirsin.Ama takım 4 tane şuttan sonra yine değiştirmezse ben bunun altında başka bişe ararım.

Sonuç olarak Fenerbahce bugün bizi hem masa başında ezdi hemde saha içinde yendi tebrik ediyorum onları helal olsun..

26 Kasım 2009 Perşembe

Yeni Teknik Heyet

Galatasaray erkek basketbol takımında yaşanan olaylardan sonra Teknik ve idari kadro baştan aşağı yenilendi.

Bayan basketbol şubesini ayağa kaldırdıktan sonra kendisi üzerinden oynanan oyunlara izin vermeyerek istifa eden Cem Akdağ erkek takımın yeni antrenörü oldu.Yardımcılığına Cihansever Yeşildağ getirildi.O da bir dönem Floryada Halil Üner'in yardımcılığını yaptıktan sonra çeşitli 2.lig takımlarında head coachluk yaptı.
İdari tarafta da takım menejerliğine Nur Gencer getirildi.Olaylı bir geçmişi bir kaçta sabıkası var bu süree içinde.Tüm bu ekibin başınada Galatasaraylı abilerden Tuğrul (Demir) Abi geldi.Onunda geçmişi.....En son sahaya inip hakem yumruklamıştı.Davası devam ediyor daha...

Yeni teknik kadrodan alınan bilgilere göre iki adet uzun bir adet oyun kurucu isteniyor..
Cem Akdağ basketbol kültürü üst düzey olan yabancı piyasasını yakından takip eden bir adamdır.Kendine camia,taraftar bütünlüğü olarak destek verilirse yapacağına inancım tam açıkcası.
Oyuncularla ilişkisi üst düzeydedir.Herkese kendini rahatlıkla kabul ettirebilir.Bu zamanda da çok kötü olaylar yaşayan oyuncular üstünde söz geçirebilme olayı biraz sıkıntı yaşatabilir.Ama yabancı oyuncular gerçekten Türk gibi davranıyorlar.Rado olsun Simas olsun Mike olsun takımdaşlık bakımından büyük oyuncular.

Şuanda belkide kimin geldiğini tartışmaktan çok Galatasaraya destek vermeliyiz ve takımı bu zor günlerde ligde nasıl tutabiliriz bunu tartışmalıyız.

25 Kasım 2009 Çarşamba

Pota'da Kriz(1. Nalga Olayı)


104 yıldır alnının akıyla ayakta duran başarıdan başarıya koşan,avrupa arenasında örnek gösterilip kupalar kazanan bir spor kulübü düşünün.
Bu kulübün yönetimi bir hata yapar ve basketbol takımını orayı kaldıramayıcak isimlere teslim eder.Onların bu heycana kaldıramayıp tecrübesizce davranarak hatalar yaparlar.

Yaşaması gereken en son camia Galatasaray bunu yaşadı.İdari kadronun aptalca hatası bizim bir daha kapatamayıcağımız bir yara açtı spor kamuoyunda..

1-İstanbul cup oynanır sezona hazırlık olsun diye.Ve bu turnuvada Oyuncumuz Cemal Nalga sabırlı olmayı başaramayarak rakip oyuncuya dalar.
2-Bundan sonra ki ilk hazırlık kampı için durak Almanya..Cemal cezası belli olmadığı için gider Almanya'ya.İlk idmandan sonra ceza belli olur.5 maç ile cezalandırılır genç oyuncu.
3-İlk maç başlıyacaktır.Takım soyunma odasında hazırlanırken.Bir anda cezalı Cemal'e Kaptan Tufan'ın forması ile çıkıp oynaması gerektiği söylenir.
KENDİMİ OYUNCUNUN YERİNE KOYUYORUM
3.A-Hoca,menejer,teknik danışman gayet rahat bir şekilde formayı giymemi istiyorlar.Maç canlı yayınlanıyor.Ve bunların dışında rakip takımın koçu TÜRK.Böyle bir ortamda benden bunu istiyorlarsa art niyet aramam ve rahatlıkla oynarım.
3.B-Ben oyuncusuysam ve bunu benden isteyen insan antrenörüm ise çıkıp oynamak zorundayım.Sonuçta tüm sene onun elinde olacağım ve o beni takımın dışına iterse hem ben gelecek sene yapacağım sözleşmeden para kazanamayacağım.Hem genç sporcu olarak son şansımıda kullanamayacağım.Hemde 2010 dünya şampiyonası kadrosunda yer edinemiyeceğim kendime..

Yani sonuç olarak fazla bir şansım yoktur ve oynamak zorunda hisederim kendimi.

4-Maçlar oynanıyor.Üst üste hazırlık maçları alınıyor oralarda buralarda.Neden?Cemal cezasını doldursun diye..Ama bu maçlardan ikisinde de Cemal'i oynatıyorlar.Oynatmasını bıraktım.Başka formayla oynatmasınıda geçiyorum..Nasıl sen Tufan'ın formasıyla bu adamı sahay çıkarırsın.Bu gücü kimden alıyorsun kime güveniyorsun...Koskoca adamlarsınız.Baş antrenör tıp fakültesii mezunu.Kimisi Galatasaray Lisesi sıralarından geçmiş.Evrakta sahtecilik nedir bilecek kalitede adamlar.Ama bunun sonuçlarını düşenemeyecek kadar.............

Daha fazla uzatmayalım
Okan Çevik aldı cezasını bana göre ömür boyu bırakın bir takım çalıştırmayı hiç bir spor organizasyonuna dahil olmamalı.Keza Cengiz Karadağ,Koray Mincinözlü ve orda takımdan sorumlu kişi Mert Uyguç..Umarım yaptıkları hatanın farkına varırlar ve bir daha sokağa çıkmazlar...

Cemal..Kurban oldu gibime geliyor.2 sene ceza vermek onun müdafasını hiç okumadık,kabul etmiyoruz demek.Bir adamı bu kadar kolay harcamayın.Ben Galatasaraylı olduğum için böyle düşünmüyorum böyle olduğunu düşünen bir çok farklı takım taraftarı arkadaşım var.Tahkim umarım gerekeni yapar.
Keza bu olayda suçu olan son adam Tufan çok aptalca bir ceza aldı.Adam sakat dünyadan haberi yok..Tufanı cezalandıran zihniyet malzemeci Erhan abiyede formayı verdiği için kesmeli cezayı.Bu iki oyuncu adına verilen yanlışların düzeltilmesi gerektiği kanısındayım.

Kulübe gelen cezalar hakkında ise bence itraz edilmemeli.Başta Mehmet Helvacı'da böyle konuşmuştu.Her Cezayı kabul ediyoruz diye ama sonra karar değişt.

Bir defa yönetim kurulu bu hatayı yapan teknik heyeti oraya getiren isimler.Onların sözleşmesinin altına imza atan isimler.Dolaylı yoldan olsada suç birazda yönetimde.Kendi seçtikleri yanlış adamlar çıkıyor ve sen orayı denetliyemiyorsun.Bu yüzden konuşmaya hakkın yok ve kabul etmek zorundasın.

Yiğit Şardan adı gibi davrandı ve istifa etti.Benden habersiz yaptılar dedi.Ama bunu dememesi gerekiyordu.Adnan Polat nasıl futbol şubesi sorumlusuyken her maça gidiyordu içerde dışarda..Sizde öyle yapmalıydınız sayın Şardan.Ama ben sizi bu sene sadece Feberbahce maçında gördüm salonda.Malesef oda bizi kesmiyor.Takımı denetlemeyi hiç ke8smiyor sonra böyle olaylar oluyor.

Ahmet Dedehayır...(ÜÇ NOKTA)

17 Kasım 2009 Salı

Derbide Yaşanan olaylar...




Pazar günü belkide türk basketbol tarihinin en çok ter akıtılan derbisi geride kaldı.Ezeli rakiplerin buluşması bu sefer parke üzerinde gerçekleşti.
Galatasaray daha çok isteyen taraftı ve bunu ordaki 10 bin kişiye gösterdi.Kendinden 3 kat daha fazla bütçeyle kurulmuş bir rakibi inanılmaz mücadelesi ile geride bırakmayı başardı.Dikkat ederseniz iyi basketbol değil iyi mücadele diyorum.Çünkü basketbol oyununun güzellikleri fazla görünmedi.Eğer öyle olsaydı Fener iyi oyuncuları ile mücadele etmeden rahat rahat kazanırdı bu maçı.
Cemal Nalga2nın pota altında 3 tane milli takım uzununa karşı koyduğu savaş maçın başında Galatasarayı oyun içinde tutan bir etken oldu.Jasaitis karşısına Ömer Onan gelene kadar derbiye adını yazdıracak gibi oynuyordu ama Ömer durdurmayı başardı Siması.Ne de olsa Avrupanın en iyi 3-4 savunmacısından birisi Ömer Onan.
Simas en büyük sayı silahımız olarak başladı bu derbiye ama ilerleyen dakikalarda onu çok farklı işler yaparken gördüm.Uzun sıkıntısı olan Galatasaray rotasyon yapmak zorunda kaldı.Rado,Cemal,Mike ara ara dinlenmek zorundaydı.O aralarda Simas ile Semih Erden'i 3-4 pozisyon üst üste aynı karede görme şansını elde ettik.Simas o kadar doğru savunma yaptı ki,Semih orda ki avantajını nasıl kullanacağını şaşırdı.Bir pozisyon Semih'in önünde ona topl aldırmadı,bir pozisyon arkasında çok sağlam durdu ve bitirdi Semih Erden'i.
Can Akın ve Murat Kaya önemli işler yaptı.Can,Darius'un maç sonunu kötü oynaması ve sakatlanması üzerine girdi oyuna ve korkmadan oynadı.İçeri penetre etti faul aldırdı.Uzatmada attığı 4 faul atışının 3ünü değerlendirdi ve galibiyetin kapısını araladı.Murat Kaya aynı şekilde süper işlere imza attı.Seçimleri tartışılacak çok kiritik 3 tane 3 sayılık baskete imza attı Murat.Hemde tüm gözlerin üzerinde olduğu bir anda.Haftalardır çok büyük eleştiriler alıyordu.Beklenen katkıyı bir türlü yapmadı diye ama o eleştirilere en büyük maçta cevap verdi.Euroleuge takımına karşı hiç çekinmeden 3 tane uzak mesafe ve el üstü basket atarak kendi kalitesini kanıtladı.
Radoslav Rancik olayların çıktığı an da seyircilere işaret yapıyordu.SİZ SAKİN OLUN BEN ATMAYA BAŞLIYACAM KAZANACAZ der gibisinden.O olaylar duruldu uzatma başladı Rado ilk önce bir sayılık basket sonra da içerden bulduğu bir sayı ile bizim umutlarımızı tavan yaptırdı.Kendinden size olarak çok çok büyük olan adamlara karşı aklını kullanıp yüzü dönük oynadı.Kazanan ve kazandıran o oldu.Darius ile ilgili bir iki cümle kurmak gerekirse maç başını çok iyi oynuyor çok güçlü ve hızlı ama aynı oranda oyun zekasına sahip olduğunu düşünmüyorum..Can Akın'ın verdiği maç sonu katkısını Darius'tan normal süre içinde alamadık.Böyle olunca durumda maç sonlarını bu ligin tecrübeli guardlarından Can'a bırakmak daha doğru geliyor insana..

Gelelim olaylara...

Çok yanlış çok çirkin ve hiç bir açıklaması olmayan olaylar yaşadık.Bir tane HANIMEFENDİ'nin rahat duramaması heycan yaşamak istemesi tüm Galatasaray camiasına maal edildi.Orta parmak ile ilgili belli ki güzel anıları vardı bayanın ki böyle şeyler yapma ihtiyacı duydu.Fenerbahce taraftarının oraya gelmesi yasaktı.Ve onlar oraya gelerek bir yasağı çiğnedi.Olayların baş noktası bana göre burası.İncelenirken de burdan ele alınmalı.Çünkü orada ki 10 bin kişi durduk yere celallenmedi.Tüm maç boyunca çok ufak sesler dışında hiç küfür edilmedi.Ve herşey anormal derecede iyi gidiyordu.Nedim'de farkında bunun,sarı kırmızıdan ekmek yiyen Cenk'te(Haram olsun yediğin ekmek).Böyle bir olay onların da işine gelirdi ve öyle de oldu.
Ama her ne olursa olsun bu kozları vermemeliydik onların eline yapmamalıydık böyle bir şey.Onların en iyi yaptığı şey zaten bu.Havluı kafada soyunma odasına kaçmak.Polisin arkasına sığınıp sonra da artislik yaparak tünelden millete el kol yapmak.

Nedim Karakaş'a..

Diyor ki tecrübeli basketbol adamımız.
Ben dünyanın hiç bir yerinde görmedim böyle bir olay.

EE ben Nedim abi :) .Ne gerek var dünya da aramaya.5 Ay önce aynı salonda aynı benchte senin taraftarın senin rakibine saldırmadı mı?Yoksa yanlışmı hatırlıyorum.Hadi bu hiç bir şey.

Geçen sene Ankara'da Cumbaba finalinden önce senin sporcun Mirsad Türkcan Galatasaray kız takımı antremanına girip bizim kızlar sizin annenizi ....... demişmidir dememişmidir.

Hadi bunu da geç..2 sene önce Caferağa'da oynanan final müsabakasında senin şanlı taraftarın Galatasaray bayan basketbol takımı oyuncularına prezarvatif atmışmıdır atmamışmıdır?Bunu söyle Nedim Karakaş.

Tamam tamam bunuda geçelim.
Bakalım buna cevap verebilcekmisin.
Beşiktaş ile Fenerbahce arasında oynanan bir bayan basketbol maçında ozamanlar Beşiktaş forması giyen oyuncu Yasemin Horasan için Caferağa tribünlerinde Şişme kadın heykeli açılmışmıdır açılmamışmıdır Nedim Karakaş...

10 tane daha örnek çıkarabilirim ama malesef değmezsin elimi yormaya.

Çıkıp televizyona bizim başkanımız gibi böyle şeyler yapsalara olmaz hiç bir olay diyeceğine sende tribününü temizle.Çünkü seninin başkanında senin gibi hiç bir şeye yaramıyor.Sen başkanına yalakalık yapacaksın diye inceliyorsun ama başkanın Tanjevic ile beraber sanada basacak tekmeyi sayın Menejerim..

13 Kasım 2009 Cuma

Herkes Alt Yapı Diye Ağlıyor...


Sahi neden alt yapıdan türk basketboluna oyuncu çıkmıyor?

Herkes a takım maçını izlerken onu örnek gösterir, bunun formasını alır,şunun smacına zıplar..Ama o,bu,şu öznelerinin tamamı yabancıdır...

Herkes hayıflanır yapamıyorlar anlamıyorlar oyuncu yetişmiyor...
Kaç kişi gitti bir alt yapı maçını salonda izledi de oyuncu yetişmediğini söyledi?

Galatasaray bayan alt yapısından konuşmak istiyorum biraz.

Farklı türden yaratıklar yer alıyor burada.Öyle hızlı gelişim sergiliyorlarki her geçen maça daha heycanlı gidiyorumidaha dikkatli izliyorum onları.Geçen sene Adana'da oynanan bir şampiyona ile başladı bu veletlerle olan birliktelik.Feci birşey geldi gözüme.Alt yapı sadece oyuncunun kaliteli idman yapması ile büyüyecek bir yapı değil.
Onların üstünde zararsızından bir baskı oluşturmak,onları dışarıdan takip eden birilerinin olduğunu fark ettirmek gerekiyor.Bu söylediklerimin gerçekleşmesi ile beraber onlar dışarıdaki davranışlarına daha fazla dikkat ediyor,yukarıya çıkabilmek için daha çok idman yapıyor,maçlarda size kendini geliştirdiğini göstermek için daha konsantre çıkıyor.

Hiç bir alt yapıda kıstas şampiyonluk olmamalıdır.Bizim alt yapımızda bu fazlasıyla var.İlk önce kişilikli bir insan,sonra ahlaklı bir sporcu,mesleğine saygı gösterebilme becerisi ve sonunda a takımda başarılı bir oyuncu olarak geri dönüyor bu olaylar.

Şimdi canını yediğimin ülkesinde senede 3-4 a takım maçı izleyen bir arkadaş alt yapıdaki çocukların hangi formayı giydiğinden habersiz,hangi şartlarda idman yapıp,hangi şartlarda maç oynadığından habersiz..bir arkadaş o izlediği maçları yorumlamak için girdiği bir forumda aklına geliyor ve bilinçsizce yazıyor biz neden alt yapıdan oyuncu alamıyoruz...O İnsanların Yaso'dan,Gizem'den bir haber olduklarına da kalıbımı basarım.
Gizem var her maç bir talihsizlik bir sakatlık..Ama her maç tribünde arkadaşları için zıplıyor heycanlanıyor..
Gamze var yeni bir Işıl alben en tehlikeli takıma 1 dakikada 7 sayı atacak kadar yetenekli..
Meral var kaptan zihniyetinde çok çalışan çalıştıran.ablalık yapan sahada sorumluluk alan..
Dilara var 4 aydır sakat bağlar kopmuş..Hergün okul çıkışı çantasını kapıp floryaya koşuyor daha erken şu takıma katılabilmek için..
Pınar var görsen basketçi değil dersin ama savunma onda hucum onda mutlaka bir tarafı iyi oynuyor...
Ece var Samiyende kapalıda maç izliyebilecek bir tribün kültürü..Takımı için 20 dakika tek ayakla oyanayabilecek kadar kocaman bir kalp..

Çok şey var alt yapıda çok.Bunlarda toplam 36 tane var.Her birinin ayrı bir özelliği..Her birinin ayrı bir tecrübesi...
Ama ülkemin güzel insanı 2 saatini ayırıp bir maç izlemeye gitmiyor sonra da hesap soruyor oyuncu çıkmıyor diye...

Sahiden ALT YAPI neden gelişmiyor?
Sahiden sen ALT YAPI için ne yapıyorsun?...

12 Kasım 2009 Perşembe

Yine mi?

Yıllardır final four amacıyla çıkan yollar....


Yolun başlangıcı asfaltı yeni dökülmüş 4 şeritli otoban.Transferler,menejerler tarafından basına verilen demeçler,oyunculardan bu senenin farklı olacağına dair mesajlar.Kim geldi bakıyoruz.
Rakocevic:Kimdir bu Rakocevic?Tau'da inanılmaz performanslar gösteren bunun dışında İspanya'da adını sürekli tekrarlattıran skorer bir insan evladı.Yıllardır Final fourlarda hep o var.Orda olmadığı zamanlarda avrupanın bir numaralı ligi olan İspanya finalinde bulabilirsiniz adamı.Hem de üst düzey bir performansla beraber...
Bu adam Efes' atmak için geldi.Doğru zamanda,doğru yerde,doğru şutla..İzliyorum arkadaşı bu Olimpiakos maçında ribaund çekiyor kafasını topa dikiyor vatan millet sakarya dedikten sonra soluğu rakip potada alıyor.Sonuç?Böyle bir olayda sonuç ne olabilir ki?Bir oyuncu bu tempoyu en fazla 7 dakika kaldırabilir en fazla.hucuma gidecen,savunma yapıp ribaund çekeceksin filan uzun işler burda.Senin yanında Kerem Tunçeri var arkadaşım.İlk önce ona saygı duyup kenara çekileceksin.Bu oyunda beyin oyun kurucudur.Senin takımının beyini Kerem Tunceri-Ender Aslan'dır.Kimdir bunlar Türk milli takımının oyuncularıdır.Sen arkana önüne bakmadan uzarsan yarın birgün bu adamlar sana topun yüzünü göstermez neye uğradığını şaşırırsın..
Santiago: Malaga'da filan gözüme çarpıyordu arada bir.İmrenerek izliyordumYa gelirse diye rüya kuruyordum ama..
Adam ligde maç oynamıyor.Avrupa'da anormal olaylar gerçekleştiriyor.Efes dünya para baydığı adamdan sıfır katkı alıyor.Neden sıfır?Çünkü adamın maç temposu ile takımın maç temoısunun uzaktan yakından ilgisi yok..Felaket bir anlaşmazlık var durumda.Yoksa Efes bu adamlar olmadan bir yere varamayacak.

Maç için arkadaşlarıda örnek göstererek ufak bişeyler yazacağım..

Sen Efes Pilsen basketbol takımısın ve 100 sayı yiyorsun.Açıklama yapabilen var mı?Yok yok yapmayın dinlemek bile istemiyorum.

Senin yıldız topu 7.saniyeden elden bırakırsa rakipte atarsa fastleri zorlu maçlarda ağlıyarak çıkarız.Nahbar'dan,Rakocevice,Kerem'e kadar hepsi için söylüyorum bugun izlediğim maç sonu tam bir yıldız takım maç sonu gibiydi.Efes para veriyor bu adamlara ne güzel?Efes para veriyor bu hocaya peki karşılığında ne alıyor?Artık ben bir Türk vatandaşı olarak bir final four istiyorum Efesten yeter artık..

Tekerlekli Sandalyede Yeni Bir Sezon

Son yıllarını Galatasaray'ın hegamanyosu altında geçiren lig yine heycanla başlıyacak.Yine bir çok takım iddaalı başlıyor bu lige.

Kadrosunda Avrupa Şampiyonasında Mvp olan Özgür Gürbulak, Avrupa Şampiyonasında ona yardım eden Ali Asker Turan'ı ve Genç milli takımı dünya şampiyonasında Genç milli takımı sırtlayan Volkan Aydeniz'i bulunduran Saran Anadolu'da hedef Galatasaray'ın elinden yenilmezlik ünvanını almak olacak bu sene.

Beşiktaş ligin eski kurtlarını toplayarak derinden gitmeyi seçti.Açıkcası bu sene ilk 3'ün dışarıda kalacağını düşünsemde o potada olmalarıda beni şaşırtmaz.

Engelli Yıldızlar kadrosuna 3 İranlı oyuncu katıldı.Engin ile yollar ayrıldı.Şuayip devam ediyor.Saran Anadolu yakası ile çok çekişmeli maçlar oynayacaklar eminimki.

Galatasaray yekten yekten gençleşmeye gidiyor.Kanımca gelecek sene bu gençleşmeyi daha fazla uygulayabilir.Selim Demirdağ ile yollar ayrıldı.Sayak ile anlaşıldı.Genç milli takımın 2 oyuncusu Murat ve Ramazan Floryalı oldu..Bunun yanında İsrail milli takımının bir numarası Dotan geldi.Troy normal hayatına geri döndü ve yollar ayrıldı :)


Esasında bir günde ligin altındaki mücadeleyi değerlendirmek gerekecek.ligin üstünde 4 takım yarışırıken alt taraf cadı kazanı olacaktır eminim.Şimdiden ligin tüm takımlarına başarılar diliyorum kazasız belasız bir sezon olur umarım...

Yavaş Yavaş Ersan


Ersan İlyasova'nın forma giydiği Milwaukee Bucks da geceyi galibiyetle kapadı. Batı Konferansı'nın güçlü temsilcisi Denver Nuggets'ı 108-102 yenen Milwaukee'de çaylak Brandon Jennings, 14'ü son çeyrekte olmak üzere 32 sayı-9 asistle maçın en skorer ismi oldu. Andrew Bogut'un 23 sayı-10 ribaund ürettiği karşılaşmada Ersan İlyasova da 17 sayı-8 ribaundla oynadı. Denver'da ise Carmelo Anthony 32 sayı-10 ribaund kaydetti.
Ntvspor.net


Avrupa'da Barca ile yakaladığı ivmeyi yazın milli takımda arttırarak sürdürdü Ersan.Şimdi Nba'de daha bilinçli ve daha tecrübeli Ersan görecez bu sene.Yavaş yavaş hocasınada kendini kabullendirecek ve yeni bir Hidayet Türkoğlu olma ylunda ilerliyecektir eminim.

11 Kasım 2009 Çarşamba

Bekliyoruz Hafta Sonunu


Bir Galatasaraylı ile Bir Fenerbahce'nin yaşayabileceği en heycanlı günlerden birini bu sefer Basketbolda yaşıyoruz.Ezeli rakipler Pazar akşamı Abdi İpekçide karşılaşıyorlar.

Bizim için bu ortam sadece sene de bir kez oluşuyor.Bu nedenle beklemekte artık fayda etmiyor.
Kanımca bir derbinin yaşanacağı en güzel ortam bir spor salonudur.Eğer bu spor salonu Abdi İpekçi gibi bir ortamsa o derbi tadından yenmez.
Gece uyurken düşünüyorum 12 bin Galatasaray taraftarı Abdi İpekçiyi sarı kırmızıya boyuyor,Son perioda girerken başlıyoruz Nevizade Gecelerini.
Eğer şu hafta sonunu mutlu mesut ve huzurlu geçirmek isteyen İstanbullu Galatasaray taraftarları varsa mutlaka orda olmalıdır.

Maç konusunda da bir iki kelam edelim.Galatasaray bu sene basketboldan pek umutlu değil.Neden?Fazla bir nedeni yok.Galatasarayı futbol kulübü olarak yöneten zihniyetin basketbola yeniden para vermemeye başlaması,hedeflerin düşmesine yol açtı.Ama bu olaylar bu maçın kaybedilmesine bir neden olarak gösterilemez.12 Bin taraftar önünde sonuç ne olursa olsun biz orda kazanmalıyız kazanmak zorundayız.Bu yokluk içinde Jasaitis gibi bir avrupa yıldızını o gün orda sarı kırmızı gözden izlemek de ayrı bir tad olacaktır.



Seni gördüğüm zaman,Hayat sanki son bulur..