4 Kasım 2010 Perşembe

Sıkıntı Var


1.Ligde başlıyacağımız yeni sezon öncesi bomba gibi geliyoruz demek isterdim.Ama yaşanan sorunlardan ötürü resmen yerimizde saymaya devam ediyoruz.Sezonu diğer takımlardan 1 ay erken açmamızın tüm avantajlarını şu dönemde tek tek kaybetmekteyiz.

İdmanlarımızı yapıp maçlarımızı oynadığımız Evka-4 spor kompleksinde yapılan zemin değiştirme işlemleri,Belediyenin takım servisini elimizden alması herşeyi kaldırıp çöpe attı.

Biz ise bu dönemde yaptığımız teorik eğitimler ve ağırlık idmanları ile hayata tutunmaya çalışıyoruz.Geçen sene ligde bulunduğumuz konum ve güce yönelik bir basketbol oynamadığımız için yapmadığımız ağırlık idmanlarında da biraz zorluk çekiyoruz.Lige 1 ay kaldığını düşünürsek bu zorlukların karşılığını lig başında olumlu bir şekilde almamız zor da olmayacak.En azından kuvvet,devamlılık altyapısını şimdiden verip teknik taktik olayları sonra halledebiliriz.

Bu bocalama dönemeinde ağırlık idmanları dışında bir artımız daha oldu.Yukarıda gördüğünüz Urfa foroğrafındaki sinerji,arkadaşlık ve birlikteliği yakalamaya tekrardan başladık gibi.Ligin başında sağlam ve karakterli durup iyi giriş yapmak önemli olacaktır bizim için.

Şimdilik ufak bir bilgilendirme olsun dedim.Kafamı kaşımaya vakit bulduğumda devam ederiz..

15 Ekim 2010 Cuma

2010-2011 Sezonu 1.lig Fikstürü

2010-2011 Bornova Barış Gücü Basketbol Takımı 1.Lig Fikstürü
1.Hafta-Bornova-Osmaniye

2.Hafta-İskenderun-Bornova

3.Hafta-Samsun-Bornova

4.Hafta-Bornova-Karagücü

5.Hafta-İstanbul-Bornova

6.Hafta-Antalya-Bornova

7.Hafta-Bornova-Kırklareli

8-Hafta-Bornova-Ordu

9.Hafta-Adana-Bornova

9 Eylül 2010 Perşembe

Yarı Finale Son Biletler ABD ve Litvanya'nın


Çeyrek finalin son maçlarında ABD ve Litvanya gülen taraf oldu.İki maçta da fark olsa da güzel basketbol izletmeyi başardı takımlar.Kısa kısa maçları değerlendirmek istedim bende.

ABD-Rusya

Yenilmez gözüyle bakılan ABD'yi geçebilecek ender takımlardan dı Rusya.David Blatt'ın sürekli değişiklik gösteren savunması ve Rusların fiziksel artılarıda böyle düşünmeme yardımcı olmuştu.
Fiziksel üstünlüğe Birleşik Devletlerin cevabı atletik üstünlükle geldi.Özellikle Durant ve Westbrook bu yönden tüm takımları çok zorluyor.Değişken savunma karşısında Billups zorlansa da Durant savunmaları iyi okudu ve sonuca gitti.Maçın skoru 10 farkla bitti.Anlaşılacağı üzere yakın skorla ve çekişmeli bitti.10*12 Fark varken Mozgov bir top blokladı ve saçma sapan bir düdük çıktı.Benim için orada maç bitti ama Ruslar son topa kadar savaştı ve yine alkış topladı.Yunanistan maçında Blatt ve oyuncularının onurlu duruşu ve geri vites yapmamalarıda hala unutulmadı.
Ruslarda Monia bir türlü oyuna giremedi.Biraz daha etkin olabilseydi sonuçlar daha farklı olabilirdi.Ponkroshov gibi faci bir oyun kurucu ile buraya gelmeleride büyük bir artı onlar için.Bunun dışında günün güzelliklerinden birisi de Khvostov.İyi şutu ve çok iyi bir özgüvene sahip.Yakın zamanda daha çok isimini duyarız gibi.

Litvanya-Arjantin

Bu maçta da Türk takımını izleyen Litvanya ekibi damga vurdu.Olağan üstü bir oyun sergilediler.Sürekli içeri penetre ettiler hucumda.Brezilya maçında yorgun düşen tangocular hiç bir tepki veremedi buna.İç dış dengesinide muazzam sağladılar.Litvanya üçlüklerde 8/8 oynadığı dakikalarda Arjantin 0/9 atmıştı.Maçta zaten o anlarda yani 2.period ortalarında kopmuştu.Düşünsenize siz boş dönüyosunuz adamlar atıyor.9 Hucum böyle olmuş.Nasıl telafi edeceksin ki.Hadi savunma yapsan neyse.ABD bile bu kadar skor yapamazken Litvanya'ya böyle şansalar veriyorsan hiç bir şansın yok demektir.
Litvanya'nın bir diğer artısıda Prigioni'nin hucum organizasyonunu deşifre ettiler.Hiç bir pozisyonda rahat hucum imkanı vermediler tangoculara.Gerçekten hakkettiler ve haklarını alıp 1/4 maçlarına kaldılar.Simas'ın son smacını hatırlatırken Litvanya'yı tekrar tebrik ediyorum :)

2 Eylül 2010 Perşembe

Yaptınız Yapacağınızı


Yıllardır yenemiyorduk bu yunanları.Ankara'da oynadığımız maçda biraz basketbol dersi verdik komşuya.Ömerin Spaunulis'e yaptığı pres,diğer Ömer'in pota altını karartması Ersan'ın tarihi performansı derken tüm hedeflerini bitirdik.

Geçen sene Polonya'da yaptığı oyunları bu sefer burda yapmaya kalktılar.Ankara'da yaptıklarını en iyi anlatan olayda Blatt'ın maç sonunda ki yüz ifadesi.

Spaunulis ilk basketini devreye 1 dakika kala attı.En az 3 pozisyon boş turnike atmadılar.Bu olayın sadece hucum bölümü.Savunmada alan savunması tercih ettiler zaman zaman.Kaza ile adam kaçırmalar ribaund alamamalar filan akıl almaz işler yaptılar.

Blatt ise bu oyuna uymayarak adam gibi basketbolunu oynattı ve üzerine düşeni yaptı.Ben olsam yerinde maç sonunda hakemler dahil kimsenin elini sıkmadan soyunma odasının yolunu tutardım.Kazluaskas bu evrenin en önemli antrenörüyse bugün yaşananlar yaşanmazdı eminim.Kişilik olarak renglerinide belli ettiler.Tam kendilerine yakıştırdıkları gibi..

Birde şu var..
http://www.ntvspor.net/haber/turkiye-2010/22690/ankarada-sinirler-gerildi

30 Ağustos 2010 Pazartesi

Dünya Şampiyonasından Biraz Biraz



3.gün bitmek üzere ülkemizde yapılan şampiyonada.Türk takımı ve organizasyon ekibi için fena gitmiyor diyebiliriz.

Türkiye Fildişi maçı ile başladı farklı geçti.Tabi o maç bizim için ölçü olmadığından sadece 1 galibiyet olarak bakabiliriz duruma.Esas olan 2. gün oynan Rusya maçıydı.

Klasikleşen 5 ile başladık.Tunçeri,Ömer,Hido,Ersan ve Aşık çıktı sahaya.Başlarda hucumda baya aktif başladık.Semih-Aşkı değişikliğide takıma pozitif etki yaptı.Takım bir anda 12-13 sayı önlere fırladı.Semihin savunmadaki extralarıda baya olumluydu.Bir süre sonra Kerem Gönlümün içinde bulunduğu 3 uzunlu takıma döndü Coach.Savunmada olağan üstü iyi işler yaptı takım ama aynı anda hucumda da aksadık.O sırada Ender'in çok uzaklardan attığı bir şut ve Sinanın dip çizgiden attığı şut periodu karlı kapatmamızı sağladı.2. yarıda genel olarak bu 5 ile oynadık.
Son period Hidayet'te turnuvaya girmeyi başardı.Süper bir gayret gösterdi attığı sayılarda ben yavaştan geliyorum mesajını verdi.

Diğer takımları pek izleme şansı bulamadum açıkcası.

Bugün Slovenya Hırvatlara karşı iyi bir oyun ortaya koyarak kazanmayı bildi.Turnuva öncesi hazır değil denilen Lakovic bugün çok iyi bir performans sergiledi.Dün Birleşik devletlere karşı kaybettikleri maçta Fenerbahceli Vidmar çok extra işler yapmıştı bugün onu pek göremedim.

Hırvatistan maçın sonunda son bir hamle yapamadı.4 Kısalı bir takıma döndü Coach ancak takımda ki tek uzununda 4 faullu olması ayrıca Popovicin savunmada yürümesi Hırvatların savunmasını epey bir düşürdü.Tomas'ta iyi gibi görünse de son bölümlerde kaçırdığı faul atışlarını değerlendiremedi ve farkın açılmasına neden oldu.

Almanya dün Sırpları uzatmada geçip almış maçı ancak şuanda Avustralya karşısında yerlerdeler.Savunmada kırmızı halılar serilmiş.Avustralya her topu içeride bitiriyor.Bu maçı kaybetmeleri onlar için bence turnuvanın sonu oldu.Grupta ilk iki çok zor.Şuan Avustralya maçının 38. dakikası oynanıyor ve almanlar sadece 40 sayı bulabildiler.Bu süre içinde de 74 sayı yediler.Artık siz tartın durumu.Baurmann'in takımının bu kadar kolay düşmesi çok şaşırttı beni.

20 Ağustos 2010 Cuma

Bogdan Sorunlar

Barış Ermiş'in milli takıma çağırılması bazı sorunları beraberinde getirdi.Bu sorunların bugüne kadar meydana gelmemesi asıl olan sorun benim için.

Oynayacağımız şampiyona için en güvendiğimiz adamlardan biriydi Engin Atsür.İstanbul turnuvasında Allah hiç bir sporcuya vermesin diyeceğimiz bir sakatlık yaşadı ve milli takımın dünya şampiyonası kadrosunda çıkartıldı.

Engin'in sakatlık yaşamasından 1 hafta sonra Banvit'ten Barış Ermiş çağrıldı aday kadroya.Tam 1 hafta.Bu 1 haftayı Barış takımdan ayrı geçirdi.Ayrıca takıma Dünya Şampiyonsına hazırlık adında birde turnuva oynatıldı Almanya'da.Barış bu turnuvada oynamaya başlasa maç eksiğini kapatsa,takıma uyumunu tamamlasa diye bir çok soru geliyor aklıma.Malesef sadece benim aklıma gelmiyor bu herkes bu soruları soruyor Bogdan Tanjevice.Ama kimseyi tatmin edecek cevap gelmiyor deneyimli çalıştırıcıdan.

Barış sorunundan daha önemli bir sorun var.Tüm seneyi üst düzey performans göstererek geçiren Evren sürekli kenarda oturuyor.Ya en azından bir period deneyim demiyorlar.

Çok zoruma gidiyor arkadaş.Yüz yılda bir elimize bir şans geldi.Dünya şampiyonasını 10 bin taraftarımızın önünde oynama fırsatı var elimizde ancak milli takım katlediliyor.Göz yumanlara selam olsun.

Bayanlar Şampiyonayı Garantiledi,Gençler Yavaştan Geliyoruz Dedi


Bayan milli takımımız gruplarında oynadığı maçlar sonunda şampiyonaya katılmaya hak kazandı.

Bugün ki Finlandiya maçını izleme şansı buldum.2 yarıyı gençlerle oynadı Coach Yıldızoğlu.Yasemen,Gizem,Mehtap,Melek ve Tuğçe kulüplerinde bulmadığı kadar süre aldılar bugün.

Onlar hakkında kısa kısa bişeler karalamak istedim.

Gizem ile başlayim.Çok hareketli ve dribling gücü yüksek göründü.İsabetli şutlar da attı.Bir kaç tercihi sorgulansa da hiç fena değildi.Mehtap biraz zayıf geldi bana.Son hareketlerinde biraz eksiklik vardı.Tercih hatasımı demeli yoksa teknik zayıflık mı onu Mehtap oynadıkça göreceğiz.Ceyda'da iyi süre buldu.Fena da değerlendirmedi şansını.Ama biraz fazla topu seviyor gibi geldi.Onuda bu sene Kocaelinde aldığu sorumluluğa vermek lazım.Hızlı hucuma iyi çıktığınında altını çizeyim.Melek Bilge bu yıl Galatasarayda oynayacak.Yeni hocası milli takımda da sorumluluk veriyor.Mehtap ile ilgili düşüncelerim onun içinde geçerli.Mehtap'dan ayıran özellik biraz daha fazla yüzdeli oynadı.Bu sayede bir adım öne geçti.Yasemen geçen seneye göre biraz daha ilerlemiş.İyi işler yaptı.2. Yarı gelen tam saha baskıyı Gizem ile birlikte sağlam driblinglerle geçmeye başardı.Bir ara baskıda bocalayan takımda böylelikle rahatlamış oldu.

Son maçlarda da hoca bol bol süre verecektir oyunculara.Onlar için iyi bir fırsat olacak bu maçlar.Umarım daha da iyi performanslar görebiliriz kendilerinden.Eski jenarasyon yavaş yavaş bitmeye başladı.Artık sizin zamanınınz.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Güzel Olsun

Yeni sezon hazırlıklarına an itibari ile başlamış bulunmaktayız.Uzun,zor,stresli bir yıla adım attık.Bu sene bilindiği üzere 1.ligde mücadele edeceğiz daha sert ve ağır maçlar bizi bekliyor.
Rakiplerimiz:
Karagücü Ankara
Kırklareli Engelliler
Ordu Engelliler
İskenderun Engelliler
Dostluk Engelliler İstanbul
Martı Engelliler Adana
Osmaniye,
Engelli Gücü Samsun
Antalye Büyükşehir Belediye

Bu takımlar ile Süper lige çıkmak için ya da 2.lige düşmemek için mücadele edeceğiz bu yıl.Önümüzde ki günlerde daha sık yazıp içimi dökecem buralara..

Milli Takımlar

Tekerlekli sandalye basketbolunda şampiyona dönemi sona erdi.Kısa hazırlık devresinden sonra genç milli takım İtalya'da avrupa şampiyonası oynadı.Abilerde ingiltere'de dünya şampiyonasına katıldı.

Ankara'da problemli bir kamp dönemi geçirdi A milli takım.Fedarasyon geçen senenin ardından hak ettiği ilgiyi takıma gösteremedi.Oyuncu ve teknik heyet ise turnuvaya motive olmaktan çok bu sorunlar ile uğraştı.Önceki sene Adana'da yapılan kamp dönemini hatırlıyorum da...

İngiltere de gülen takım Avustralya oldu süprizide 2. olan Fransa patlattı.Grupta bizi yendikleri maç onların kaderini tamamen değiştirmişti zaten.

Genç milli takımda İtalya'da gruplardan galibiyet almayı başaramasa da çapraz da oynadıkları İtalya'yı yenerek son 4 takım arasına adlarını yazdırdılar.Turnuvayı bir galibiyet ile tamamlayan takım 4. sırada kaldı.
Genç millilerde ise kürsünün en üstüne İsveç çıktı.Son 3-4 turnuvayı fire vermeden aynı kadro ile oynamanın ödülünü İtalya'da aldılar.Lindblom yaptığı istatistikler ile ben geliyorum dedi.2. sırayı ingiltere alırken Böhme li Almanya bizi yenerek bronz madalyaya ulaştı.

25 Mayıs 2010 Salı

1.Lige yükselme maçları,Play-off 2010 (Biz Güldük)


Kuraları çektik A grubunda:Amasya,İskenderun,Bursa,Muş ve Antalya
B grubunda:Bornova,Kayseri,Samsun,Aydın ve Batman yer aldı.

Kura sonrası salon önünde yapılan konuşmalarda A grubunda ilk 2 sırayı alan takımın yukarıya çıkacağı yönündeydi.Bizde de azda olsa bu görüş hakimdi.Ama 5.günün günahının olmadığınıda hepimiz biliyorduk.

Başladık Batman ile.Maçın içine bir türlü giremedik.Sona doğru geldiğimizde yavaştan ortak oluyorduk olaya ama bir baktık 2 uzun birden oyun dışı kaldı.Sonları.Özcan,Burhan,Serkan,İlhan ve Osman ile oynadık.12 sayılık farkı bu takım ile eritmeyi başardık.Serkan hayatında ilk kez sahaya girdi ve Urfaya gelene kadar 1 tane idman bile yapmamıştı bir kumardı sadece bu.Bunu kazandığımızı Serkan bize gösterdi.Onun yaptığı ribaundlar hucumda Özcan'ın ekstraları derken gücümüz farkı 3 sayıya kadar indirmeye yetmişti süre de yetişmeyince Batman'ın tokadı ile başladık.Kimsenin Batmandan böyle başlangıç beklememesi ilk gün sonunda bizim takıma averaj takımı adını takmıştı bile bu bir yönden de avantajdı bizim için.

İkinci gün güzel olacaktı.Sabah Kayseri ile başladık sağlam çıktık iyi oynadık iyi bitirdik.Hani tertemizde maç oldu.Kayserinin eksik oyuncusunun yokluğunu da iyi değerlendirdik.Akşam oldu rakib bu sefer Aydın'dı.2 Hazırlık maçı oynamıştık ve kafaya bitmişti bu maçlar.Ayrıca kaybedince 4.gün İzmir'e döneceğimizi de biliyorduk.İlk top sonrasında 40 dakika kontrolü elimizde tuttuk.2 Günde 3.maçın yorgunluğunuda hissetmeye başladığımız anlarda devreye yine Serkan'ı soktuk bizi yine utnadırmadı ve güzel bir iş yaparak günü 2 galibiyet ile kapattık.
Bir gün boş geçip 4.gün Samsun karşısına çıktık.Hiç galibiyetleri yoktu ama bize karşı dirençli başladılar.Tribünü de arkalarına aldılar ve 32 -33 dakika terlettiler bizi.Sonrasında sabırlı oyunumuzun karşılığını alıp 7 dakikalık periodda vurup geçtik.Hani büyük takımlar yapar ya..

Dananın kuyruğunun kopacağı güne geldik.Sene içinde kendi gurubumuzda yer alan Bursa ekibiyle final maçına çıktık.Kazanan artık bir üst lige çıkacaktı.Maçın adı yarı final ama 2 takım içinde final olacaktı.

Maçtan önce herkesten duyduğumuz tek şey Bursa size İzmir'de maç vermiş burda gözünüzün yaşına bakmıyacaklar..
Olayı iyi takip etmek bu olsa gerek.Önceki gün iki favori Bursa ve İskenderun karşılaştı 2 takımda çok yoruldu halbuki maçın bir iddaası ve espirisi yoktu güç gösterisi oldu sadece.Bursa kazandı ve bizle eşleşti.

Maça tam istediğmiz gibi başladık.Fark hafiften açılır gibi olmuştu 4-6-8 derken devre arası oldu.25 sayı farktan gelip maç vermiştik Bursa'ya bir daha gelebileceğimizde biliyorduk.4.period fark ilk kez 10 sayıya çıktı ki bu bizim beklemediğimiz bir mevzuydu.Dedik mola alalım bari.Molada Ümit ile Özcan'ın göz göze geldiğini gördüm.Sabrında bir sonu var diyerek hadi önde basalım babalar dedik.Rotasyonu sınırlı ve bizden daha yaşlı oyunculara sahip Bursa'nın ne yapacağı maçın sonucunu belli edecekti.3 top üst üste baskıdan çıkamadılar.Biz bu 3 hücumda hayvansı bir şekilde 8 sayı bulduk ve maçı dengeledik.Son 11 saniyeye 74-74 girdik.Son tıopta Mehmet'in baskıdan iyi çıkışı ve 4 saniye kala attığı basket kalan 4 saniyede Bursa'nın yarı sahayı geçememesi ve sonuç Bornova 1.ligde...Çok iyi bir iş başardık ve hak ettiğimizi aldık.Maçın sonucunu böyle dirençli,sabırlı ve sistemli bir şekilde oynayabilmemiz yukarıyı ne kadar hak ettiğimizi gösterdi.

Sene başında günümüze takım için kendi aramızda çok kavga ettik,çok tartıştık ama sonuçta yapıcı olmamızın karşılığını aldık diyerekten gece stres attık.
Ertesi gün formalite finali oynayıp 1. çıkan takımı belirledik.Son günde bizden daha konsantre olan ve bizden daha çok isteyen İskenderun takımı kazandı ve 1.lige onlar 1. bizde 2. olarak çıktık.

Aferin bize ;)

Ne Sezondu Ama!



Aralık ayının sonlarına doğru başladığımız seneyi Mayıs ortasında alnımız dik bir şekilde bitirdik.

Ligin ilk maçında İzmir'de Balıkesir takımıyla karşılaştık.Yeni bir yapılanmaya giren takımı herkes meraklı gözlerle bekliyordu.
1-Sürekli ege gurubunun favorisi olan takım bu sene nasıl bir basketbol oynayacak?
2-Geçen sene takımdan ayrılan önemli oyuncular olmadan,takviye yapmadan sezonu nasıl bitirecekler?
3-Yeni ve tecrübesiz antrenör böyle bir takımla nereye kadar gidebilecek?

Bunun gibi bir çok soru işareti ile başladı Balıkesir maçı.Gözle görülür bir stres kötü bir oyun ama kazanmayı bilen bir takım.Galibiyet teselli oluyordU.Sonrasında bir RSK maçı deplasmanda 30 sayı farkla alınan galibiyet derken Kütahya ve Çanakkale mücadeleleri ile takım 4 galibiyete ulaşmıştı.
Ligin ilk ciddi sınavında kendi sahamızda Karşıyaka ile karşılaştık.Takımın zor maçlarda nasıl bir reaksiyon göstereceğini bilmemek bir çoğumuzun uykusunu kaçırıyordu açıkcası.İyi bir idman haftasından sonra çıktık ve Bursa'nın da deplasmanda İstanbulu yenmesinin ardından yenilgisiz liderliğe yükselmeyi başardık.

Bu süreci kayıpsız geçmek sene sonu ayakta kalmamız için bir nedendi.Ligede bu zaman diliminde bir ara verildi.

Tekrar başa döndük.Balıkesir deplasmanında ilk yarı sezonun en iyi Bornovasını izledik.Devamında kendi sahamızda bir RSK galibiyeti daha geldi.Kütahya deplasmanı ve içerdeki Çanakkale maçı beklendiği üzere rahat geçti.Açık öğretim sınavları dolayısıyla ertelenen Karşıyaka maçından sonra en zor maç trafiğine girdik.Bursa,İstanbul ve Bornova grupta ilk 3 sırayı belirleyecek maçlar oynayacaktı.
Biz bu sınava en zor maç olan Bursa takımı ile deplasmanda başladık.Aşırı konsantrasyon ile başladığımız maçta bir ters tepme söz konusu oldu.İkinci yarının sonunda skorboard da ki fark 25'ti.Senenin en önemli zaman dilimini devre arasında geçirdik.Ya oturup herşeyi kabullenecektik yada devam diyecektik.Biz devam dediğimizi maçın 2. yarısında anladık.25 sayılık farkı 2'ye kadar indirmeyi başardık ama son 20 dakikada sarf ettiğimiz ekstra efor bizi maçın sonuna götürmedi.Böylelikle ilk kafa mücadelemizden GÜZEL bir şekilde mağlup ayrıldık.

Bursa deplasmanından sonra bir de İstanbul deplasmanı yaptık sonra ki hafta.Bu defa işi sıkı tuttuk.Hucumda ki şapşallığımızı savunmamızla kapattık ve kontrolü bırakmıyarak 9 sayılık bir averajla galip ayrıldık İstanbul'dan..

Zor maçların rövanşlarını İzmirde oynayacaktık.
İlk gelen takım Bursa oldu.
2 hafta önce 49 sayı yediğimiz Recep 23-25 dakika arası bir zaman dilimi sakat olduğı için oynamadı.Onun olmadığı zaman dilimine kadar 6-8 arası averajla biz önde götürdük olayı.Recep girdiğinde varlığını bize hissettirmeye başladı.3.periodun bitmesine 2 dakika kala bizim için çok şey ifade eden Özcan'ın 5. faulu alması kafalarda soru işareti yarattı.Son bölümü eksik oynadık.Ama hucumda sabır savunmada müthiş gayretle maçı kazanmayı başardık.
Gruptan çıkmayı garantiledik gibi birşey oldu.
İstanbul geldi sonra ki hafta.Her yönüyle kötü bir maç oldu 15 sayılık averajı eritip 1 sayıya indirdiğimiz zaman diliminde 2 faul olmayan pozisyona çıkan sportmenlik dışı faul ile kaybetmeye mahkum olmuştuk.Zor olmuştu bizim için.Aynı saatlerde Bursa^nın karşıyaka ile oynadığı maçı kazandığını öğrenince derin bir nefes aldık.Gruptan çıkmayı resmen garantilemiştik.Son Karşıyaka deplasmanını formalite olarak oynadık.Özcan'ı tribüne çıkardık,oynamayan oyuncularımızı oynatarak onlarında ne yapabileceklerini gördük kaybettik ve sezonu öyle bitirdik.
14 Maçlık periodu 3 mağlunbiyit ile kapatıp ilk senemizde play-offa adım atarak iyi bir işe imza attık ama bitmedi :)

2 Nisan 2010 Cuma

Sona geldik..


9 adet maç oynadık ve bunları kayıpsız geçmeyi başardık.Gerçi bunların 2 tanesi bizim için test niteliği taşıyordu.Bu 2 maçda da zaman zaman iyi şeyler yapıp kazanmaya yetecek oyunu sahaya yansıtmayı başardık.

7 kişi ile mücadeleye başladığımız sene başında kimsenin şans vermediği takım şimdi gurupta nağmalup yol alırken bir çok kişide emininmki tahminlerinde yanıldı.
içinde bulunduğumuz Nisan ayı sonunda play-off'a kalacak 2 takımın belirleneceği maç perioduna girmiş bulunmaktayız.İlk 3 sırada bulunan 3 takım bu süreçte kendi aralarında oynayacağı maçlarla sonucu belirleyecek.
Maç programı aşağıda belirttiğimiz gibidir.

10 Nisan 2010:Bursa-Bornova--Dikkaldırım Spor Salonu saat 15:30
17 Nisan 2010:İstanbul Bağcılar-Bornova--Ahmet Cömert Spor Salonu saat 13:00
24 Nisan 2010:Bornova-Bursa--Evka-4 Spor Salonu saat 12:00
1 Mayıs 2010 :Bornova-İstanbul Bağcılar--Evka-4 Spor Salonu saat 12:00